Moralin niye bozuk kardeşim?

Hz. Adem (a.s.) gibi 200 sene tövbe mi ettin?

Moralin niye bozuk?Hz. İbrahim (a.s.) gibi ateşe mi atıldın?

Moralin niye bozuk?

Hz. Zekeriyya (a.s) gibi testereyle mi kesildin?

Moralin niye bozuk?

Hz. Yusuf (as) gibi kuyuya mı atıldın?

Moralin niye bozuk?

Hz. Muhammed (sav) gibi Taif’te taşlandın mı? 

Başına işkembe mi konuldu namaz kılarken? 

Dişin mi kırıldı? Yüzüne tükürük mü atıldı? 

Hicrete mi zorlandın? Sevdiklerinden mi ayrıldın?

Moralin niye bozuk?

Hz. Hamza (r.a) gibi burnun kulağın mı kesildi?

Moralin niye bozuk?

Musab bin Umeyr (r.a) gibi kolların mı kesildi?

Moralin niye bozuk?

Cafer bin Ebu talip (r.a) gibi ok, mızrak ve kılıç darbeleriyle yaralandın mı?

Moralin niye bozuk?

Ammar, Sümeyye, Yasir (r.a) gibi işkence mi gördün?

Moralin niye bozuk?Bilal (r.a) gibi kızgın kumlara yatırılıp, üzerine taşlar mı kondu?

Moralin niye bozuk?

Yunus peygamber (as) gibi denize mi atıldın?

Moralin niye bozuk?

Eyüp peygamber (as) gibi vücudunu yaralar mı kapladı?

Moralin niye bozuk?

Üzüleceksen, namazını kazaya bıraktığın için, teheccüde kalkamadığın için, birinin kalbini kırdığın, pazartesi perşembe orucunu tutamadığın için üzül!
Üzüleceksen, bugün ALLAH için bir şey yapamadığın için, ALLAH ve Rasulü (sav)’i memnun edemediğin için üzül!

Filistinde, Çeçenistanda, Irakta ve dünyanın dört bir yanında zulüm gören, işkence edilen, öldürülen din kardeşlerin için üzül!

Üzüleceksen, bir fakire yardım edemediğin için, yetimin elinden tutamadığın için üzül!

Üzüleceksen, Afrika’da ve diğer ülkelerde bir lokma ekmek bulamayan, hastalıklarla mücadele eden insanlar için üzül!

Üzüleceksen, Kur’an’ı yeterince okuyup, hayatına tatbik edemediğin için üzül

Üzüleceksen, Peygamber Efendimiz (sav)’i, canından, malından, aile bireylerinden, her şeyinden daha çok sevemediğin için üzül!

Üzüleceksen, hakiki manada kul, Efendimiz (sav)’e ümmet olamadığın için üzül

Üzüleceksen, Efendimiz (sav)’in şefaatine nail olamama korkusuyla üzül…

Belki çok dertlisin…
Belki “Artık yeter!” diyorsun…Belki kendinden geçmişsin…
Belki de ağlıyorsun…
Belki bu musibetlerin sonunda eline bir şey geçip geçmeyeceğini düşünmektesin…

Duy! Rabbin sana söylüyor…“Sabredenlere, felaketlere karşı dişlerini sıkıp göğüs gerenlere mükafatları hesapsız ödenecektir…

”Belki de onca insanın arasında neden senin seçildiğini soruyorsun…

 Oysa Rabbinin seçtikleri kıymetlilerdir.“

İçinizden mücahitlerle sabredenleri ortaya çıkarıncaya kadar elbette sizi deneyeceğiz” (Muhammed, 47/31)

Hayat bir imtihan değil mi?

Her soru, ebedi hayatında yer alan bir tuğla…

 Nefes alıp verdiğin her an yeni bir soruya gebe.Onlar olmasaydı, sonsuzluk yurdunda sana ait hiçbir şey olmayacaktı…

Derdin yoksa üzül asıl!

Dertliysen bil ki, o seni seviyor….

Bak! Sevdiğin ne diyor?

“Allah (cc) hayrını dilediği kişiyi sıkıntıya sokar!

”Unutma! Rabbin kimseye dayanabileceğinden fazlasını yüklemez…

Belki kalbindir acıyan… 

Belki bedenin… 

Belki de ruhundur kıvranan… 

Belki yokluktur seni saran… 

Belki de bin bir türlü muamma…

Her ne durumda olursan ol, diline yakışır bu dua…
Ya rabbi, razı olmadığın şeylerden ne yapmışsam hepsini affet…
Senden başka ilah yoktur!
Sen bütün noksanlıklardan münezzehsin…
Şüphesiz ben nefsime zulmedenlerden oldum…
Sen bağışla beniDerdi veren sensin, dermanım da sen.

hakyolcusu

DAHA FAZLASI İÇİN TIKLA